Kurumsal İnternet Genel Bilgilendirmeler
Yine, tasarının 3 üncü maddesinde, lisanslı depoculukhizmetlerine muhatap olacak tarımsal ürünler, depolanmaya uygun niteliktekihububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar,rafine şeker gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünleriolarak tanımlanmaktadır. Ancak, bu kanun kabul edilse bile, Bursamızın emekvererek ürettiği… Belirttiğim bu ürünlerde, ülkeçapında uygulanan ve herkes tarafından kabul gören bir standartlaşma sistemininbulunduğu söylenemez. Hububatta, Toprak Mahsulleri Ofisinin, Türk StandartlarıEnstitüsünün, borsaların uyguladığı standartlar birbirinden farklıdır. Sadece bu durum bile, tek başına sisteminişlememesi için yeterli nedendir. CHP GRUBU ADINA FAHRETTİN ÜSTÜN (Muğla) – Sayın Başkan,değerli milletvekilleri; tarım ürünleri lisanslı depoculuk kanununun 17 ncimaddesi üzerine şahsım adına söz aldım ve Grubum adına; hepinizi saygıylaselamlarım. Bugün görüştüğümüz Türk tarımının pazarlamasorununu, depolama sorununu çözebilecek olan bu yasa da çok önemli bir değişimiifade ediyor.
Dolayısıyla,hiçbir ülke, kendisini, diğer ülkelerden bağımsız değerlendirerek, altyapısınıya da hedeflerini belirleme durumunda değildir. Madde üzerinde, şahsı adına, Denizli Milletvekili ÜmmetKandoğan. İlimizin Çaltı Beldesinde, Antalya’dan sonra, kalitelive oldukça fazla domates üreticiliği yapılmaktadır. Burada da, tasnifleme,paketleme ve ambalaj sorunu yaşamaktadırlar. Değerli arkadaşlar, benim memleketim, seçim bölgemBilecik İlinde, çiftçilerimiz, alışverişlerinde, hasat zamanında ödemek üzere,borçlanıyorlar; yani, depolamaya hiç fırsat kalmıyor. Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, birleşime 15dakika ara veriyorum. Acaba, Batı, o uygulamayla mı bu gelişmişlikdüzeyine erişti, yoksa belli bir gelişmişlik düzeyine eriştikten sonra mı ouygulama başarılı oluyor… Birçok diğer vesileyle tartıştığımız Köy Hizmetleri gibi konularda,örneğin, bölgesel eşitsizlikler ortadan kalktıktan sonra ancak o gibi biruygulama başarı şansını yakalayabilir, bu görülüyor; fakat, gelişmiş ülkelerdebu uygulanıyor, dolayısıyla biz de bunu uygulayalım anlayışı… Bu anlayıştaçok temel bir yanlışlık var ve birçok yasanın altında da bu görülüyor. Değerli milletvekilleri, Tarım Ürünleri LisanslıDepoculuk Kanunu Tasarısının 18 inci maddesi üzerinde, Cumhuriyet Halk PartisiGrubunun ve kişisel görüşlerimi açıklamak üzere buradayım.
Yine, ayrıca, geçtiğimiz kampanya döneminde yapraksolgunluğu hastalığı vardı. Yine, donolayından dolayı yüzde 30’a yakın zeytin perişan oldu, yüzde 30 eksik ürünalındı. Şu anda, çiftçimiz yılı destekleme primlerini almadığı halde,2004 yılı da geldi- mağdur durumda. Şu anda, zeytin üreticisi, bu primlerialmamasına rağmen, zeytinliklerini budamaya, gübrelemeye, toprağını sürmeye,birinci ilaçlamasını yapmaya başlamış bulunmaktadır. Bu işlemleri şubat ve martaylarında yapmadığı takdirde, bu yıl içerisinde zeytin mahsulü verimi tamamendüşük olacaktır. Onun içPinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet ki, tüm Körfez bölgesindeki bu zeytinüreticilerinin 2003 yılından kalan zeytinyağı primlerinin acilen ödenmesigerekmektedir ve bunu dört gözle beklemektedirler.
- Bu kanuntasarısıyla, mutlaka yetkinin tek elde toplanmasının ve bu yetkinin Tarım Bakanlığındaolmasının doğru olacağını düşünüyorum.
- Gündemin “Sözlü Sorular” kısmının 532 ncisırasında yer alan (6/1376) esas numaralı sözlü soru önergemi geri alıyorum.
Gelişmiş Batı ülkeleri,bize “siz tarımınızı desteklemeyin, tarımsal üretim yapmayın” diyor;ancak, kendileri, teşvik ve desteklerin asgarî yüzde 50’sini bu sektörevermektedirler. Destekleme politikalarındaki yanlışlıklar ve tarımsaldesteklerin kaldırılması sonucu alım gücü azalan üreticilerimiz, maliyet bedeliiçerisinde büyük bir yer tutan elektrik borçlarını ödemekte oldukçazorlanmaktadır. Değerli arkadaşlarım, tarım sektörümüzün sorunlarısaymakla bitmez. Bugün, çiftçilerimiz doğrudan gelir desteğini zamanındaalamadıklarından ve de banka borç ve faizlerini ödeyemediklerinden, tefecilerininsafına terk edilerek, icralık olmuşlardır. Değerli arkadaşlarım, deminki konuşmamda da söyledim,bugün tarım nüfusunda çalışan nüfusun 1/3’ü işgücü fazlası. Doğu ve güneydoğudaki gelişmişlikteki toplumsal ilişkileri, feodalyapıyı hâlâ kıramadık.
Tasarı,doğrudan tarım ürünlerinin depolanmasıyla ilgilidir; ancak, başta tarıma dayalısanayileri, ticareti ve bankacılığı ilgilendirdiği için, Tarım Komisyonutarafından değil, en son, Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Komisyonutarafından Genel Kurula getirilmiştir. Şimdi, değerli arkadaşlarım, Türk tarımının önemliproblemlerinden bahsettik. Bu konuda iki yıllık dönemimizde çok önemli yasalarıbizler hayata geçirdik. Birkaç tanesini burada kısa kısa tekrar saymakta faydamülahaza ediyorum. Islahçı hakları yasası, gıdaların üretimi ve denetimiyleilgili yasa, Ziraat Odaları Birliği Yasası, Mera Kanunu, Üretici BirlikleriKanunu, Organik Tarım Kanunu; bunlar çıktı. Lisanslı depoculuğu görüşüyoruz.”Tarım sigortaları” dedi bir arkadaşımız; Meclis Komisyonundagörüşüldü. Bunlar,Türkiye’de tarımın çok önemli problemlerine neşter vuran, parmak basan ciddîyasalardır. Bir başka partiden arkadaşımız da birkaç defadır burada tarımlailgili konuşuyor. Yıllarca tarımda “benim köylüm, benim çiftçim”diyerek, Türkiye’nin çağdaş açılımını yapamamışsınız, Türkiye’de bu değişimlerisağlayamamışsınız. MADDE 19.- Lisanslı depo işleticisi, lisanslı depoyakabul edilen ürünlerin depolanması hizmetlerine ilişkin olarak öncedenbelirlenmiş ve bilinen lisanslı depo ücret tarifesi çerçevesinde ücret talepedebilir. Ücret tarifesinde depolama hizmetinin kapsamında hangi hizmetlerinyer aldığı ve bunların ücretleri açıkça belirtilir.
Ancak, değerli arkadaşlar, ülkemizde, maalesef, tarım sektörü imdatişareti veriyor, tarım sektörü bitme noktasında. Tasarıda lisanslı depoculuk borsa sisteminin birtamamlayıcı unsuru olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Lisanslı depocularborsalarla sözleşme yaparak ürün senetlerinin piyasa fiyatlarını tespitettirecektir. Amerika’dan devşirilmiş bu tasarının Türkiye şartlarına uygunolup olmadığını siz takdir ediniz. Değerli arkadaşlarım, Türkiye’de, Amerikan sistemimodel alınarak kurulmaya çalışılan lisanslı depoculuk sisteminin tam olarakişleyemeyeceğini düşünüyorum. Amerika Birleşik Devletlerinde, bu lisanslıdepoculuk sisteminin, tarım politikası uygulama aracı olma işlevi de vardır. Busistem Türkiye’ye uygulanırken, tarım politikası uygulama aracı olma yönüdeğerlendirilmezse, sorunlu bir yapı ortaya çıkacaktır. MADDE 23.- Her lisanslı depo işleticisi, tam ve doğruolarak lisanslı depoya giren ve çıkan tüm ürünlerin kayıtlarını, ürünsenetlerine ilişkin noterden tasdikli bir ürün senedi defterini ve kanunentutmakla yükümlü olduğu diğer defterleri tutmak zorundadır. Enönemli sorunlarından bir tanesi, mesela, bu ülke, bu coğrafya, yağlı tohumlarüretemeyecek bir coğrafya mı? Ama, bu ülke, maalesef, hâlâ, petrolden sonra enbüyük ithalatını yağlı tohumlarla ilgili yapıyor. Biz, ayçiçeği üreticisinedoğru dürüst destek vererek, ayçiçeği üretimini özendirerek, dışarıdakiçiftçileri desteklemek yerine, kendi ayçiçeğimizi, yağlı tohumlarımızı üretemezmiyiz, bunu beceremez miyiz? Biz, zeytinyağı üreticisini doğru destekleyerek,sağlıklı yağ üretimini artırıp, dünya pazarlarında etkili, halkın sağlıklı yağtüketimini geliştiremez miyiz?
Ancak, ürününün teslim edilenden başka bir lisanslı depodan teslimalınmasına yönelik mudî talepleri, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslarçerçevesinde karşılanabilir. Ancak, bu tarım gönüllüleri, illerinizde sorun sayınmilletvekilleri, ne kadar ücret alıyorlar? Daha önceki madde üzerinde yapmış olduğum konuşmamdasüreden dolayı değinemediğim bazı hususlar olmuştu; onları, şimdi,huzurlarınızda ifade etmek istiyorum. Değerli arkadaşlar, bu örnekleri çeşitlendirebiliriz,çoğaltabiliriz, bir örnek de fasulyeden verebiliriz. Ayşekadın fasulye ileboncuk fasulye aynı depoda birleştirilerek depolanamaz; çünkü, bu fasulyelerinpişirilişi farklı, lezzeti farklı, kaynaması farklı; dolayısıyla, aynı depodasaklanamaz. Değerli arkadaşlar, bu sorunlar çözülmediği müddetçe,çiftçinin nakit para ihtiyacı karşılanmadığı müddetçe, halledilmediği müddetçehiçbir yere varamayız. Yine, Bilecik Merkez, Söğüt, Küre, Gölpazarı veköylerinde, dünyanın -tekrar söylüyorum arkadaşlar- dünyanın en iyi kirazı olannapolyon kirazı yetiştirilmektedir. Bununla ilgili önsoğutma tesislerine de ilimizdeciddî anlamda ihtiyaç vardır. Kim ne derse desin, Türk tarımının temel sorunu, hakettiği ölçüde desteklenememesidir.
Abonelerimiz bu servisleri bağlantı adresi dışında bir internet erişimi üzerinden de kullanmak istemiyorsa bu servisler iptal ettirilmelidir. Değerli arkadaşlarım, aramızda Bursa milletvekillerimizde var. Bu dağ ilçemiz, gerçektençok zor şartlar altında, tarımla geçinen, hayatını devam ettirmek isteyeninsanlarla dolu; Bayındır diye bir köyü var. Yine, orada yapmış olduğumuz çalışmalarda, şimdiki muhtardanevvelki muhtarın tespitlerini ve oradaki tespitlerimi aktarmak istiyorum. Bir köşesindeüretim var, tarımsal üretim; bir köşesinde sanayi var, tarımsal sanayi, tarımendüstrisi yahut da endüstriyel tarım -Türkiye, hâlâ buna geçmenin mücadelesiniveriyor- bir köşesinde de pazarlama var.
Tarım sektörü, bugün,dışlanarak, ekonominin dışına itilmektedir. Değerli arkadaşlarım, bugün, dahilde işleme rejimikapsamında unluk buğday yurt dışından gerekenden fazla ithal edilmek suretiyle,bu rejim âdeta iktidar yanlılarının rant kapısına dönüştürülmüştür. Yurtdışından amacı dışında düşük fiyattan gerekenden fazla buğday ithal edilmesi,yerli üreticilerin buğday fiyatının düşmesine neden olmaktadır. CHP GRUBU ADINA MUHSİN KOÇYİĞİT (Diyarbakır) – SayınBaşkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 701 sıra sayılı TarımÜrünleri Lisanslı Depoculuk Kanun Tasarısının 22 nci maddesi üzerine söz almışbulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlarım, biraz önce, İktidar Partisininçok değerli Grup Başkanvekili çıkınca, dedim ki, birsürü konuşma yaptık, şimdi,çıkacak, hepsine cevap verecek. Gerçekten, böyle, hepimizi memnun eden, önümüzüaçan ve televizyonları başında bizi izleyen ve bizden bir şey bekleyeninsanlara müjdeli haberler verecek diye özlemle bekledim; ama, işimiz Allah’akalmış. Yani, yağmur çok yağıyor, kar da çok yağıyor, bu sene verim de iyiolacak, Allah bereket versin, malı götüreceğiz anlayışı içerisinde, yine,sorunların çözümünün yukarıya havale edildiğini ibretle izledim değerliarkadaşlar.